CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, “Dini Nikah Akdi Defteri” ile ilgili iddiaları Meclis gündemine taşıdı. Ersever, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a, “‘Dini Nikah Akdi Defteri’ adını taşıyan kitapçığın bakanlığınızca telif hakkının tescil edildiği iddiası doğru mudur?” diye sordu.
CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, imam nikahı sonrası verildiği belirtilen ve tartışmalara neden olan “Dini Nikah Akdi Defteri”ni Meclis gündemine taşıdı. Ersever, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Ersoy, şunları kaydetti:
“MEDENİ KANUN TOPLUMA AYDINLIK BİR GELECEĞE GİDEN YOLU GÖSTERMİŞTİR”
“1926 tarihli Türk Medeni Kanunu, Kadınların erkeklerle eşit yurttaşlık haklarını elde etmesine yönelik atılmış tarihi bir adımdır. Medeni Kanun ile yapılan düzenlemeler sadece kadınlara onurlu bir yaşamın kapısını açmakla kalmamış, bütün bir topluma aydınlık bir geleceğe giden yolu göstermiştir.
“DİNİ NİKAH AKDİ DEFTERİ YURTTAŞLARIMIZIN KANDIRILMASI, DOLANDIRILMASI GİBİ SONUÇLARA YOL AÇABİLECEĞİ ORTADADIR”
Kadınların ‘mirastan eşit yararlanma’, ‘resmi nikah zorunluluğu’, ‘evlilikte kadının rızası’, ‘boşanma ve velayet hakkı’, ‘mahkemede eşit tanıklık’, ‘çok evliliğin yasaklanması’, ‘çalışma hakkı’nın Cumhuriyet’in inşa ettiği laik hukuk sisteminin kazanımları oldu. 1926 ve sonraki yıllarda Medeni Kanun ile yapılan düzenlemelere karşın hala ülkemizde erken yaşta evlilikler, çocuk gelinler, resmi nikahı olmadığı için medeni haklardan yoksun bırakılan kadınlar büyük bir toplumsal sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Hacettepe Üniversitesi tarafından hazırlanan rapor Türkiye’deki erken yaşta evliliklerle ilişkin tablonun bir boyutuyla ortaya koydu. Rapora göre halen 18-45 yaş arasında evli olan her 5 kadından biri çocuk yaşta evlendirildiler ve çocuk yaşta anne oldular. Bu olumsuz tablo bilinmekteyken, erken yaşta evliliği, resmi nikah kıyılmamasını özendirici nitelikte ‘Dini Nikah Akdi Defteri’ adını taşıyan bir kitapçığın internet üzerinden satışının yapıldığı haberi basında yer almıştır. Bu kitapçığın resmi nikahtan sonra verilen Aile Cüzdanı’na benzemesi yurttaşlarımızın kandırılması, dolandırılması gibi sonuçlara yol açabileceği ortadadır.
‘Dini Nikah Akdi Defteri’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescil edilmesinin yoğun eleştirilere neden oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescili bulunduğu iddia edilen dini nikah defterinin tanıtım yazısındaki ‘Her imamın bulundurması gerek’ ve ‘içerisinde 240 nikah kaydı yapılabilen bir de nikah kayıt defteri var’ ifadeleri de dikkat çekmektedir.”
Aliye Timisi Ersever, Bakan Ersoy’a şu soruları yöneltti:
-Dini Nikah Akdi Defteri’ adını taşıyan kitapçığın bakanlığınızca telif hakkının tescil edildiği iddiası doğru mudur?
-Telif hakkı tescil edilen bu kitapçık, Anayasa ve Medeni Kanun’a muhalefet etmiyor mu? Hukuka aykırılık varsa telif hakkını tescil eden kurul ya da yetkililer hakkında idari ve adli soruşturma açılacak mıdır?
-Söz konusu defter için Bakanlığınız tarafından kaç adet bandrol alınmıştır? Kaç adet satıldığı konusunda bir bilgi mevcut mudur? Mevcutsa bu sayı nedir?
-Aile Cüzdanı ile aynı ebat ve kalitede basılan bu kitapçık, Kültür ve Turizm Bakanlığı bandrolü taşıdığı için resmi evrak algısına neden olacağından, yurttaşların kandırılma ve dolandırılmasına yol açmayacak mıdır?
-‘Dini Nikah Akdi Defteri’ resmi nikah defteri gibi gösterilme olasılığı ortadadır, bu durum erken evlilikle mücadele konusunda zafiyetlere neden olmayacak mıdır?
-Anayasanın 2. ve 24. Maddelerine aykırı olan bu kitapçığı bastıranlar hangi anlayış ve görüşten güç almaktadırlar?
