1. Haberler
  2. Yaşam
  3. YAZAR GÜLBAHAR OKUMUŞ, KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI HAKKINDA KONUŞTU…

YAZAR GÜLBAHAR OKUMUŞ, KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI HAKKINDA KONUŞTU…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gülbahar okumuş evliyim 4 çocuk annesiyim Almanya’da yaşıyorum halen. Kaderini Sev kitabının yazarıyım. Çok tebrikler başarılarınızın devamını diliyoruz.  Kitap çıkarma serüveniniz nasıl başladı? Bir kırılma anı yaşadınız mı biraz anlatır mısınız? Aslında okuma süreci ile başladı bende küçük yaştan beri günlükler tutmaya başladım. Ömer seyfettinlerle işte Dede Korkut Hikayeleri ile başladı okumalarla. Sonra lise döneminde ufak çaplı bir iki dergi gençlik dergilerine şiirlerimi gönderdiğimde birincilikler alınca üzerine düştüm uzun yıllar hep okuyarak ve ama kendi çapımda hiç profesyonel bir alanda bunu bu denemeyi yapmamıştım ta ki bundan bir 5-6 yıl öncesine kadar sosyal medyanın da faydaları ile sanırım gelişti. Bir yayınevinden teklif aldım. Onlar yazdığım Ben sosyal medyada da günlük yazılar güncelle yazılar deneme yazıları yazıyorum. İnsanımıza doğaya ya da hayata dair orada bir hikaye yazdığımı fark etti diye Yayınevi sahibi ve teklif ettiler hiç yarışmaya sokmadan yayınlamak istediler kaderini Seven’in hikayesi de öyle başladı. İlk yazdığım kaderini ise ilk yazdığım hikaye benim Roman olduğu ilk de ona çıkışını nasip oldu ama ben sonraki süreçte kayıplarımız oldu. Üzücü süreçler yaşayınca yazmayı bir süre bıraktım 3-4 yıl kadar. Bundan 2 yıl önce tekrar ciddiye aldım yazmaya başladım. Sonra Yayınevi araştırmalarını kendim yaptım Nasıl yapabilirim en iyi şekilde Çünkü şansı olması gerektiğini düşünüyorum bir kitabın bir hikayenin filmin ya da öykünün onun önünün çok açık olması gerektiğini düşünüyorum ondan sonra en azından Şunu diyebilirim. Ben elimden geleni yaptım kaderini sevdi böylelikle librom yayıncılıktan çıktı. Ocak ayında çıktı.

Evet çok sık geliyor geliyorum hatta uzun yıllar Almanya’da yaşadığım için Türkçemin ya da diksiyonunun düzgün olması hep böyle bir dikkat çekmişti. Sağ olsunlar Çünkü yayınevim de son okumada dürüstçe söylemişti. Almanya’dan bir yazar dendiğinde hani daha deforme olmuş bir Türkçe bekliyorum hataları bekliyorlardı. Gerçi yine de inanıyorum Türkçeyi orada yaşayarak çok da geliştirmek ya da iyi derecede tutmak zor ama şükürler olsun ki okuma okumalar kitap okumalar çok faydalı oluyor. Çok faydası oluyor kuralları her şey son derece faydalı yazarlığa da tabii faydası var kesinlikle.

Başlarda çok zor bir süreç oldu kaderinize. Çünkü uzun yıllardır yazdığım bir hikayeydi. Aslında Nükhet Duru’nun Sevda diye bir şarkısı var belki bilirsiniz. Eskilerden hep böyle yazdığım bir kadın benim toplumdaki kadının yeriyle ilgili hep böyle irdelediğim birçok şey vardı. Sonra böyle denemeler tarzında birer sayfalık böyle yazılar atıyordum. Sonra o şarkıyı dinlediğimde Sevda karakteri böyle birdenbire kızıl saçlı etek yemeye bürünen bir kadına dönüştü. Sonra onun hikayesiyle onun bakış açısıyla Kader’i sorgulama kitabımın zaten adından da anlaşıldığı gibi kaderin ise Kader verdi bu kesinlikle Nükhet durunun Sevda şarkısı o kadın Ben Evet etkiledi ya da o kadın o sürekli Yazım süresinde depo şarkıyı kullandım. O şarkı çaldıkça sevdanın boyu 1.65 oldu Sevda’nın saçları Kızıl oldu. Mehmet daha olgun bir adam işte onunla sorgulamaları psikoloji türüne o şekilde girdi o şarkıyla Peki kitabınızın çıkışından sonra neler değişti süreç nasıl devam ediyor hayatınızda değişiklikler oldu mu?

Yani yazar diye hitap ediyorlar buna henüz alışamadım. O hadsizliği de yapmak istemiyorum. Ama henüz bir kitapla  şöyle diyebilirim daha ilginç şeylerle karşılaşabiliriz. Sosyal medya biraz daha dikkat çekici oldu. Çevremdeki insanların Eskiden bilirsiniz Bizim toplumumuzda boş zamanlarımızda Kitap okuruz gençlik dönemlerimizde şiir yazarız. Bu anlamda örnek küçük bir örnek olduğum için mutluyum. Çünkü artık bana bütün gece neden uyumadın dediklerinde Ben hep şöyle derdim yazdım ya da işte bir kitap bitirdim. Diye o zaman böyle bir arkadaş çevresi yani tanıdık çevresi sanki böyle bir boş iş yapmış tembellik yapmış gibi bakıyorlardı. Artık daha saygılı daha anlayışlılar. Çünkü artık gösterebileceğimiz ortada eser oluştu bir eser olunca insanlar da galiba birazcık daha ciddiye alıyorlar Onun dışında şimdi kitap sahibi bir yazar olunca Tabii ki insanlar kaleminizin yazdığını ya da söylediğiniz kelimeleri birazcık daha dikkat ediyorlar O zaman ben de diyorum ki kitap okumak yazmak benim için çok önemli bir o kadar da okumak ama aynı zamanda da kendi toplumumuzun bu alanda zayıf olan toplumumuza kitap okumanın Boş zaman alışkanlığı olmadığını, aksine tamamen hayatın içinde hayatımızın içinde olması gereken bir şey vakit ayırarak onu yapmamız lazım. Bizi bekliyor donanımın sahibi insan yapıyor. D?aha detaylı anlatır mısınız? Kafamdaki çok çok sevinirim kaderini Sev kitabımız liberom yayıncılıktan çıktı. Editörüm Ayfer’e de çok çok teşekkür ediyorum. Bu yolculukta bana eşlik ettiği için bir roman psikoloji türünde çıktı.

Sevdanın hikayesi bir kadın hikayesi galiba o yüzden sosyolojiye ve psikolojiye oldum olası hep merakım oldu Henüz bitiremedim. Sosyoloji Üniversitesine Ama bu süreçte onu da yeniden başladım bitireceğim İnşallah. Sevda’nın bir kadın hikayesi Bugüne kadar benim gözlemlediğim toplumumuzdaki ben de Kürt kök yani böyle törelerine bağlı bir aile yapısından geliyorum. Çevremde hep kadınlara ya da genç kızlara çocuklarımıza şöyle derler hayatın içinde kötü ya da yanlış karakterlerle karşılaştıklarında bu kadar yani anne ya da işte eş yani boyun eğerler.  Beni hep rahatsız ederdi sevdanın hikayesi de buradan gelişti. Sevdanın topluma karşı bir duruşu var ne yaşarsa yaşasın reddettiği o kültürel ya da inançlara yükledikleri kötü ya da yanlış insan profillerini oluşturduğu o toplumu reddediyor. Sevda Burada da kaderi sorguluyor. Çünkü hayatı boyunca yaşadığı annesi ve abisi tarafından yaşadığı psikolojik manipülasyonlara ya da şiddete karşı sesini ne zaman yükseltse kurtarılmayı beklese Sevda ona hep şöyle demişler. Kader Anne Yani bir anne ne kadar kötü olabilir ki demişler. Ve Sevda aşkla tanıştığımda hayatının  En sonuna geldim dediği bir dönemde aşkla tanıştığında çok tuhaftır. Sosyolog ya da psikolog ya da uzman bir akademisyen de ona diyor ki kaderini severim işte orada hikaye başlıyor. Neden herkes bu kaderi sahiplenmemizi ya da sevmemiz gerektiğini öyle bir sorgulama kurabiyesiİ. Benim de bana da sürpriz oldu çünkü yazarken yazmak öyle bir şey galiba Ben de yeni yeni öğreniyorum Bir hikayede bir şey yaşatmak istiyorsun ama onun ömrü yoksa o hikaye kendi kendine götürüyor. Sevdanın hikayesi de böyle oldu. Umarım okuyucular geri dönüşümlerden bazıları çok Onur verici

oluyoruz. Birinin hikayesini kurgu mu bu soruyu okuyucu yorumlarında çok alıyorum. Kardeşime şöyle bir şey dedim. Bir gece espri yaptığında bana ben sabahlara kadar yıllarca aylarca ki finali yazarken çocuklarım sağ olsunlar, eşim ve çocukların çok destek oldular. Bu konuda ağladığımı biliyorum. Bazı bölümlerinde karakterin içine girdiğimde Hayır Sevda Benim Hikayem değil ama insanlarımız sanki şey bakıyorlar olaya bir kadın hani Hayatımı yazsam roman olurdu. Bir toplum böyle bir deyim vardır ya bunu bekliyor galiba. Bir kadın çıkıp bir kitap yazdıysa Tamam hayatını yazmıştır Roman olmuştur diye Hayır Sevda birçok kadının hikayesi yani bizim özellikle toplumumuzda diye değil bütün dünyanın yani her yerinde bir kadının yaşayabileceği travmaları yaşamış şiddete maruz kalmış bir çocukluk geçirmiş ve ama sadece ben değişik bir karakter yaratmak istedim Hani toplumumuzun alıştığı gibi Mağdur olan bir kadın ve kurtarıcısı bir kahraman Hayır Benim karakterim Sevda çok güçlü ayakları üzerinde duran yaşadığı her şeyi sorgulayan bir karakter Benim Hikayem değil ama hepimizin hikayesi Ben öyle diyorum sevda sizin benim bütün kadın Bütün kadınların hikayesi yani evrensel bir şey Dünyanın her yerinden her yerinde Yani evet Çünkü zaten toplum O yüzden onun gücü karşısında yani inanamıyor sevdanın yaşadıklarına ama o da diyor ki hayır ben kaderi yaşamadım bu bir kader değil diyor güçlü olmak ya da bugün kadınlarımızın güçlü ya da belli bir saygınlığa sahip olması onların geçmişinde yaşadığı travmaları yok saymamızı gerektirmiyor Sevda’nın hikayesi de böyle ben öyle diyorum. Bütün kadınların hikayesi hepimizden bir parça yeni kitap projesi var mı, Varsa detayları biraz paylaşır mısınız? Evet bu kitabın haksızlık etmek istemiyorum ama hazırda taslak halinde bitmiş biraz daha Üzerinde çalışmam gereken bir asıl ilk kitap olarak çıkarmak istediğim bir kitaptı. Çünkü buna okuyucular birazcık daha kadın hikayesi olarak baktılar. Daha çok kadınların ve gençlerin ilgisini çekti ama ikinci hikaye adını zikredemeyeceğim. Çünkü o isimde birkaç kitap çıkınca ismi

maalesef kullanamayacağım kullanmak istemedim. Ama şöyle diyebilirim 100 yıl sonrasında Türkiye’de geçen bir hikaye Yine Bir Aşk Hikayesi ile başlayan ama savaşa Eğer becerebilirsem sosyolojik bir bakış açısıyla savaşın yaşamak ya da ölmek olmadığını aslında savaşın çok başka

bir şey olduğunu anlatmaya çalıştığım bir hikaye o bitti o yayınlanacak Eğer nasip olursa kısa zamanda o da okurlarla buluşurlar sürecine İnşallah yetiştirmeye çalışacağım.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir