1. Haberler
  2. Yaşam
  3. “BİLİNÇLİ TÜKETİCİ , BİLİNÇLİ TOPLUM ” GIDA MÜHENDİSİ MUSTAFA ÖMEROĞLU ANLATIYOR…

“BİLİNÇLİ TÜKETİCİ , BİLİNÇLİ TOPLUM ” GIDA MÜHENDİSİ MUSTAFA ÖMEROĞLU ANLATIYOR…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Artan dünya nüfusu, değişen çalışma koşulları ve milenyum çağı kuşağının yeni bireyler olarak tüketim zincirine katılması, beslenme alışkanlıklarımızın değişmesine neden oluyor.
Son 50 yıldır bilinen diyabetik hastalıklar, glüten hassasiyeti, laktoz intoleransı ve tansiyon problemleri gibi günlük diyetlerimizi sınırlandıran durumlara, küreselleşen dünya, e-ticaretin gelişmesiyle ürünlere çaba sarf etmeden ulaşabilmenin hazzı, şehirleşmeyle birlikte insanların doğal yaşamdan uzaklaşması da eklenince, daha uzun ömürlü olan paketli gıdalara olan ihtiyacı arttırdı.
Buna ek olarak; vejetaryenlik, fleksitaryenlik ve veganlık gibi beslenme biçimleri de günümüzde arttıkça, bu tarz beslenmeyi seçen ya da günlük yaşamın koşuşturmasında zaman sıkıntısı çeken insanlar için 2 besin grubu öne çıktı. Bunlar; “Yağlı Tohumlar” ve “Kabuklu Yemişler” olarak adlandırdığımız besin gruplarıdır.
Aşağıdaki tabloda bu grupların öne çıkan örneklerini ve en önemli faydalarını inceleyebilirsiniz. Bu tablodaki çoğu ürün, eskiden atıştırmalık ya da sosyal zamanların besinleri olarak görülürken, günümüzde bu ürünlerin diyetlerimizin tam ortasına eklemlenebileceğini de anlamış bulunmaktayız. Bu ürün gruplarının kıymetinin yeni anlaşılıyor olmasında tabi ki bazı doğru bilinen yanlışların da etkisi var. Örnek olarak, yeşilbiber ya da brokolinin portakaldan daha fazla C vitamini içerdiğini bilmememizi verebiliriz.

Yeni nesil şefler sektöre girdikçe ve teknoloji de ilerledikçe, kinoanın, susamın, bademin ya da siyah pirincin menülerde daha fazla yer edineceğini göreceğiz. Evet, şu anda chia tohumunun somon balığından daha fazla omega-3 içerdiğini bilmeyebiliriz ya da kabuklu yemişlerin B grubu vitaminleri yönünden, vücut için elzem minerallerden olan magnezyum, potasyum, kalsiyum yönünden çok zengin olduklarını tam olarak keşfedememiş olabiliriz. Fakat bundan sonrası için, bu tarz yayınlar arttıkça, toplumsal farkındalık düzeyimiz, etiket okuma bilincimiz yükseldikçe bu ürünlerin geleceğimizde ne kadar yer edinmiş olacağına kendimiz bile şaşıracağız.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir